WweTrkiye ®
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Wwe'nin Türkiyedeki Geniş Kapsamlı Forumu
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Ric Flair (Rick Flair)

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Hardy Boyz
Admin
Admin
Hardy Boyz


Mesaj Sayısı : 86
Kayıt tarihi : 10/11/09

Ric Flair (Rick Flair) Empty
MesajKonu: Ric Flair (Rick Flair)   Ric Flair (Rick Flair) I_icon_minitimeSalı Kas. 10, 2009 6:34 pm

Richard Morgan Flierh Ric Flair adı altında güreşen bir amerikan güreşcisidir.25 Şubat, 1949 yılında doğmuştur.Zamanında AWA , NWA ve WCW`de güreşmiştir.Şu an WWE`de güreşmeye devam etmektedir.Lakabı ise "The Naturel Boy" yani "Doğal oğlan"`dır.Güreşe 36 senedir devam etmektedir. En Sevdiği güreşçi Süleyman Flair'dir. Süleyman onun en iyi arkadaşıdır.
İlk maçını AWA federasyonunda George Gadadaski ile yapan Flair berabere kalmıştır.
Bu federasyonda 2 sene güreştikten NWA federasyonun Mid-Atlantik bölgesinde güreşmeye başlamıştır. "Naturel Boy" lakabını burada almıştır. Bu federasyonda Paul Jones`i yenerek Televizyon şampiyonu olmuştur.
1949 doğumlu Flair, lisede amatör güreş yaptıktan sonra 1971 senesinde Verne Gagne tarafından Amerikan güreşi eğitim almaya başladı. 1972 senesinde de Flair kendini Gagne'ye ait American Wrestling Assoication'da göstermeye başladı. Buradaki ilk maçında George "Scrap Iron" Gadaski ile yaptığı on dakikalık maç sürenin dolması üzerine beraberlik ile bitti.
Bu federasyonda iki sene güreştikten sonra NWA Mid-Atlantic bölgesinde güreşmeye başladı. Burada saçını sarıya boyadı ve renkli kıyafetler giyip kendini "Nature Boy" olarak tanıtmaya başladı. İlk zamanlarda bitirici hareketi elbow-drop veya üst iplerden knee drop idi. Bu federasyonda Paul Jones'u yenerek Mid-Atlantic Television title'ı kazandı. Bu onun ilk tekli kemer şampiyonluğu oldu.
Ekim 1975'de Flair'in bindiği bir uçak North Carolina bölgesinde kaza yaptı ve Flair sırtını üç ayrı bölgeden kırdı. Doktorlar ona bir daha güreşemeyeceğini söyleseler de o bir sene sonra ringlere dönmeyi başardı. Ancak Flair döndüğünde taraftarların ona sevgi gösteren pankartlarını gıcıklığına yırttı ve böylece çok başarılı bir kötü karakter olmayı başardı. 1976 sonunda sıkça Greg "The Hammer" Valentine ile takım ortağı oldu ve Aralık ayında da Andersons'ı yenerek NWA World Tag Team kemerlerini kazandılar. Bu kemerleri Mayıs ayında kaybettiler.

Temmuz 1977'de Flair Bobo Brazil'i yenerek ilk defa US kemerini de kazandı. Bu sıralarda da Ricky "The Dragon" Steamboat ile efsanevi bir çekişmesi söz konusu oldu. Bu iki isim bir kaç sene boyunca artık sayısı hatırlanmayan bir miktarda maç yaptılar ve bu maçların bazıları güreş tarihin en iyi maçları arasında gösterilmekte. Steamboat o günlerde Flair'i hem TV, hem de US kemeri için yenmeyi başardı. Bir bölümde Steamboat süslü püslü Flair'in üstünü başını yırttı ve onu rezil etti.

Ekim 1978'de Flair ve Valentine bir kez daha Tag Team kemerlerini kazandılar ancak Nisan ayında bu kemerler ellerinden alındı. Yine Nisan ayından Flair bu sefer Mr. Wrestling'i yenerek ikinci defa US kemerini kazandı. İlerleyen günlerde Flair sıkça Blackjack Mulligan ile çekişti ancak Mulligan tüm gayretine rağmen bu kemeri onun elinden alamadı. Aralık 1978'de Steamboat Flair'i tekrar yenerek US kemerini kazandı. Nisan 1979'da ise Flair onu yenerek bu kemeri üçüncü defa kazandı.

Kısa bir süre sonra gelişen olaylar üzerine Flair iyi adam olmaya karar verdi ve hatta bir süre Steamboat ile takım bile oldu. Flair daha sonra Mulligan ile de iyi geçindi. Bu ikili takım kemerlerini kısa bir süre ellerinde tuttular ve hatta Flair ona saygısını göstermek için elindeki US kemerini de bıraktı. Haziran 1980'de Flair, Valentine ile takım olup Iron Sheik ve Jimmy Snuka ile karşılaşmayı kabul etti. Ancak bu maçta Valentine ona kazık attı ve bastonla burnunu kırdı. Bir kaç hafta sonra da Flair Valentine'ın üstünü başını yırtarak ondan öç aldı.
Temmuz 1980'de Valentine onu yenip US kemerini aldı ancak Flair Kasım 1980'de üstün gelerek kemeri beşinci defa kazanmış oldu. 1981 senesinde Flair, Roddy Piper ile çekişti. Ocak 1981'de Piper onu yabancı bir madde kullanarak yendi ve US kemerini ele geçirdi. Piper bu esnada aynı anda TV kemerinin de sahibiydi. Bir süre sonra bir hediye paketi içinde Flair'e artık istemediği TV kemerini vermek istedi. Ancak Flair bunu kabul etmedi ve ilerleyen aylarda Piper ve onun adamlarına karşı mücadele etti.
Flair'ın kullandığı ünlü laflardan biri olan "to be the man, you go to beat the man" dilimize en iyi şekilde şöyle tercüme edilebilir: "bir numaralı adam olmak istiyorsan, bir numaralı adamı yenmelisin". Flair de Eylül 1981'de aynen böyle yaptı ve Dusty Rhodes'u yenerek NWA World Heavyweight kemerini ilk defa kazandı. Bu dönemlerde bu şampiyonluk kemeri, ancak çok sıkı çalışabilecek adamlara verilirdi. Bundan dolayı da Flair kemeri kazandıktan sonra çoğu zaman haftanın altı günü güreşti. Kemeri ondan almak için de Ted DiBiase, Austin Idol, Bruiser Brody, Ole Anderson, Dusty Rhodes, Paul Orndorff, Tommy Rich, Billy Jack Haynes, Kerry Von Erich ve Jerry Lawler gibi ünkü isimler sıkça Flair ile maçlar yaptılar.

Haziran 1983'de Harley Race onu yenerek NWA World kemerini ele geçirdi. Ancak Kasım 1983'deki Starrcade'de Flair onu bir kafes maçında yenerek kemerini geri aldı. Böylece ilk defa bu kemer bir kafes maçında el değiştirmiş oldu. Flair üst iplerden bir hi-cross bodypress yaparak tuşu buldu bu maçta.

Mart 1984'deki Asya ve Avustralya turunda kemer iki defa el değiştirdi. Önce Race kemeri kazandı, ancak Flair iki gün sonra onu yenerek kemeri geri aldı ve böylece Kuzey Amerika'ya tekrar şampiyon olarak döndü. Bu aslında Flair'in 3. defa bu kemeri kazanışı olsa da o zamanlar resmen kabul edilmiyordu. Daha o zamanlar internet falan olmadığı için bazen böyle kemerler bir iki günlüğüne el değiştirirdi ancak Amerika'daki insanların hemen hemen hiç biri bundan haberdar olmazdı ve kemer değişiminden de federasyon hiç bahsetmezdi.
Şubat 1984'de hayatını kaybeden David Von Erich'in anısına bundan üç ay sonra Flair ve Kerry Von Erich arasında maç yapıldı ve Kerry galip gelerek World kemerini kazandı. Bundan üç hafta sonra Japonya turnesi sırasında Flair onu yenerek kemeri dördüncü defa kazandı. Flair, ilerleyen iki sene boyunca bu kemeri korumayı bildi ve Dusty Rhodes, Tully Blanchard, Ricky Steamboat, Wahoo McDaniel, Stan Hansen, Sergeant Slaughter ve Ron Garvin gibi isimlerle çekişti.
1985 senesine geldiğimizde, Flair daha çok Jim Corckett'ın sahip olduğu Mid-Atlantic federasyonunda güreşiyordu. Bu federasyon ilerleyen aylarda Georgia ile birleşip World Championship Wrestling oldu. Flair bu süre içinde de sıkı çalışmaya devam etti ve haftada en az altı gün değişik isimlerle güreşti. Flair ayrıca karşısındaki rakibine göre de karakterini değiştirdi, gerektiğinde temiz dövüştü, gerektiğinde de hileye baş vurdu. Yani duruma göre taraftar neye reaksiyon gösteriyorsa onları uyguladı.
Yine 1985'de Flair, US şampiyonu Magnum TA ile ünlü bir çekişmeye girdi. Flair onu bir kere ringde patakladıktan sonra ertesi hafta ona yeni bir takım elbise getirdi ve "gerçek bir şampiyona" benzemesine yardımcı olmak istediğini söyledi. Magnum da takımı parçalayıp Flair'e saldırdı. Flair buna sinirlenip daha sonra ona şöyle bir iddiada bulundu: on dakika boyunca Magnum onunla ringde dayanamazdı (sanırım Kurt Angle 3-minute invitational'ın kaynağı ortada). Magnum ona karşı on dakika dayandı ancak maçtan sonra Flair'in kuzenleri olduklarını söyleyen Ole ve Arn Anderson Magnum'a saldırdı. Bu gelişmelerden sonra da Eylül 1985 sonunda Flair tekrar kötü adam olmuş oldu.
İlerleyen aylarda Flair, bu sefer Dusty Rhodes ile çekişti ve sıkça da Anderson'lardan yardım gördü. Starrcade 1985'de iki isim arasındaki maçta önce Rhodes galip ilan edildi, ancak ertesi hafta maçın aslında Flair'in diskalifiye olmasıyla bittiği kararlaştırıldı ve böylece kemer Flair'da kaldı. Kısa bir süre sonra Flair ve Anderson'lar yanlarına Tully Blancard ve menajer James J. Dillon'ı da alarak gruplarını resmileştirdiler. Ole Anderson 1986 başında sakatlanınca diğer isimler bir süre The Three Horsemen olarak gözüktü, ancak Haziran 1986'da dönünce The Four Horsemen grubu resmen kurulmuş oldu.
Horsemen seneleri diyebileceğimiz o günlerin başında Flair Great American Bash turunda kemerini isteyen herkes karşısında koruyabileceğini söyler ve onu yenmek isteyen herkes sırayla onunla maç yaparlar. Ancak Flair ustalığını konuşturup herkesi yendi. Temmuz 1986'da artık nihayet Rhodes onu bir kafes maçında yenmeyi becerir, ama Flair yine iki hafta sonra onu yenerek kemeri beşinci defa kazandı. Bu maçtan iki güne evvel Tully Blanchard, Rhodes'un dizini sakatladı. Rhodes da bu maçta tuş olmadı ancak figure four leglock esnasında bayıldı.
Flair daha sonra bir süre Nikita Koloff ve Ron Gravin ile çekişti. Eylül 1987'de kemeri Garvin'e kaptırdı ama bir ay gibi kısa bir sürede geri alarak altıncı şampiyonluğunu yaşadı. Flair bundan sonra tekrar kemeri kolay kaptırmadı ve 1989 başlarına kadar şampiyonluğunu sürdürdü. Ancak Garvin olayına dönersek oradaki çekişmenin çok hoş bir kısmı var. Flair gözünü Garvin'in yanındaki kız Precious'a dikmişti ve ona kürk hediye ederek falan gönlünü almaya çalıştı. Flair bir maçta Garvin'i yenerek Precious ile dışarı çıkma hakkını kazandı. Ancak gün gelip Flair'in kapısı çalınca oradaki Precious değil Garvin'di ve kapıyı açan Flair'in suratına bir tane geçirdi.
Bu arada 1987'nin başlarında Ole Anderson, Four Horsemen'dan ayrılmıştı ve onun yerini Lex Luger almıştı. Ancak daha sonra Luger da kemere gözünü dikince bu gruptan ayrıldı. Kemerin pelindeki başka bir isim de Sting idi. Nisan 1988'de Four Horsemen'deki eksikliği Barry Windham doldurdu. Kısa bir süre sonra da Horsemen'in dört üyesi de elinde kemer bulundurdu. Flair World kemerini, Windham US kemerini, Anderson ve Blanchard da takım kemerlerini tuttular (bu da size WWE'de bir ara dört üyesi de kemere sahip Evolution grubunun ilham kaynağını gösteriyor).
Eylül 1988'de Blanchard ve Anderson NWA'den ayrılınca geriye kalan Flair ve Windham da sadece "The Horsemen" oldular. Flair, ilerleyen günlerde kemerini Luger karşısında korumayı becerdi. Blanchard ve Anderson ne iş vardı da gitti derseniz, o sırada WWF'de Brainbusters olarak yer aldılar.
Şubat 1989'a geldiğimizde Flair'i bir sürpriz bekliyordu. Seneler önce en büyük çekişmesini yaşadığı Ricky "The Dragon" Steamboat, World Wrestling Federation'dan ayrlıp NWA'ye gelmişti. Steamboat geldikten kısa bir süre sonra onu yenerek NWA kemerini aldı. İlerleyen günlerde iki isim yine efsanevi maçlarda karşılaştılar. Nisan ayında bir three-falls maçında iki isim bir saat üzerinde mücadele ettiler ve Steamboat üstün geldi. Zaten Flair'i de bu kadar başarılı bir güreşçi yapan özelliklerinden biri de bu kadar uzun süreli maçlar çıkarabilmesi. Denilene göre 1986-1989 arasındaki maçlarında Flair maç başına 34 dakika güreşti ve 50 dakikanın üzerinde süren 19 maçı oldu. (Bu arada WWE'nin şu anki yıldızı Boogeyman sanırım ortalama 2-3 dakika güreşiyor maç başına, bir örnek olsun diye söyleyeyim dedim)
Flair Mayıs 1989'da Steamboat'u yenerek kemeri de yedinci defa kazanmış oldu. Bu maç bu ikili arasındaki en iyi maç olarak kabul ediliyor. Ayrıca bu maçtaki üç hakemden biri olarak görev yapan Terry Funk, maçtan sonra Flair'e masa üstünde bir piedriver yaptı. Flair bundan dolayı Temmuz ayına kadar ortadan kayboldu ve o süre içinde Flair'in onurunu eski düşmanı Sting korudu. Flair dönünce Great American Bash'de Funk'ı yenerek tekrar kahraman oldu. Maçtan sonra kendisine Great Muta saldırınca Flair'ın imdadına Sting yetişti.
Ekim 1989'daki ilk Halloween Havoc'da Flair ve Sting ikilisi, Muta ve Funk ile karşılaştılar ve galip geldiler. Bu kafes maçında özel hakem Bruno Sammartino idi. İki hafta sonra Flair ayrıca Funk'ı bir I Quit maçında yendi ve kaybeden Funk onun elini sıktı. Ama bu sefer de maçtan sonra Flair'e Luger ve Muta saldırdı. Bu arada Arn Anderson geri döndü ve Ole ile birlikte Flair'e yardım etmek üzere Horsemen'i tekrar hayata geçirdi.
1989 sonunda Flair bir özel Ironman turnuvasına dahil oldu. Turnuvanın finalinde Sting onu yendi, ancak Flair ve Andersons ona saldırmak yerine onu kutlamayı tercih ettiler. Yine de bu dostluk fazla uzun sürmedi. 1990 başlarında Sting'in kemeri kazanma isteği sonucunda Horsemen grubu ona cephe oldu ve ona saldırdı. Bu da Randy Orton'ın Evolution'dan atılmasının hikaye kaynağı oldu. Eveolution bir gece Randy Orton'ıomuzlarına alıp ringe geldiler. Sonra Randy'i bir anda ringe yaıştırdılar. Randy bir anda ü kiinin ortasında kaldı veo gece andy Evolution'dan dayak yedi ve gruptan atıldı. 1990 baharında emekli olan Ole Anderson'ın yerini Sid Vicious aldı. Bu arada Barry Windham da geri dönünce Horsemen tekrar güçlenmiş oldu.
Temmuz 1990'da Sting sakatlığından dönerek Flair'i yendi ve nihayet kemer hasretine son verdi. Flair bir kaç defa kemeri geri almak için koşturdu ancak daha sonra vites değiştirerek Arn Anderson ile takım halinde kemerlerin peşinde koştu. 1990 sonunda Sting bir maçta kemerini bilinmeyen Black Scorpion adında birine karşı korudu. Maçtan sonra bunun aslında Flair olduğu ortaya çıktı. Flair bu maçta kemeri kazanamadı ama bunu Ocak 1991'de gerçekleştirdi ve kemeri de sekizinci defa kazanmış oldu.
Bu arada World Championship Wrestling NWA'den bağlarını koparma aşamasına yaklaşınca ortada karmaşa yaşanmaya başlandı. Bir nevi ayrı WCW şampiyonluğu oluşturuldu ancak Flair iki federasyonun da şampiyonu durumdaydı bir süre için. Mart 1991'de Tatsumi Fujinami tartışmalı bir şekilde Flair'i yenerek WCW kemerini kazandı, ancak WCW bunu geçerli kılmadı ve kemeri Flair'de ilan etti. NWA ise maçı geçerli saydı ve şampiyonu Fujinami olarak kabul etti. Mayıs 1991'de Flair onu tekrar yenerek dokuzuncu defa NWA şampiyonu olmuş oldu.
Temmuz 1991'de Flair ve WCW yönetimi arasında anlaşmazlıklar çıkınca Flair ayrılmaya karar verdi. Ric Flair yine de ampiyon olarak kaldı. Kesin nedeni bilinmese de Ric Flair ile WCW arasında kalan bir şeyolduğu belli. Ric Flair WCW'dan ayrıldı. Ayrıldı ayrılmasına ama giderken de kemeri yanında götürdü.
Flair WCW'dan ayrıldıktan sonra WWF programlarında gözükmeye başladı. Yanında da WCW kemerini alarak "gerçek dünya şampiyonu benim" demeye başladı. Tabi ki bunlar hikayenin parçasıydı, Flair WWF ile anlaşmıştı. Flair ilk olarak Bobby Heenan'ı yanına danişman olarak aldı (ileride bu ikiliye Mr. Perfect de eklendi). Ardından 27 Kasım 1991'deki Survivor Series'de Flair, önce Piper'ın takımına karşı yapılan eliminasyon maçında ayakta kalan tek isim oldu. Flair aynı gece Hulk Hogan ve The Undertaker arasındaki kemer maçına karıştı ve kemerin ilk defa Undertaker'a gitmesinde rol oynadı. Hogan ve Taker arasında bir kaç gün sonra yapılan rövanşta Flair yine maça karıştı ancak bu sefer işler ters tepti ve Hogan galip geldi.
Ancak bu iki maçta da kemerin tartışmalı biçimde el değiştirmesinden dolayı WWF Başkanı Tunney, Heavyweight kemerini boşta ilan etti ve yeni şampiyonun ilk defa olarak Royal Rumble müsabakasını kazanana verilmesini kararlaştırdı. 19 Ocak 1992'deki Rumble maçına kemeri kazanmak isteyen 30 isim katıldı ve ringe 3. sırada giren Flair mutlu sona ulaştı. İlerleyen günlerde Flair, Randy Savage'ın eşi Elizabeth ile ilişkisi olduğunu ima etmeye başladı. Neyse, uzun lafın kısası, iki isim 5 Nisan 1992'deki Wrestlemania 8'de karşılaştılar ve Savage galip gelerek kemeri Flair'dan kaptı. Flair 1 Eylül'de kemeri ondan geri aldı, ancak 12 Ekim'de Bret Hart'a kaybetti. Flair'in Mr. Perfect ile arası açılınca, son çekişmesi de onunla oldu. 25 Ocak 1993'deki RAW programında iki isim kaybedenin WWF'den ayrılacağı bir maç yaparlar ve Flair mağlup olur.
Flair WCW'ya geri gitti ve hemen NWA Heavyweight kemerinin peşinde koşmaya başladı. 18 Temmuz 1993'de eski Horsemen takım arkadaşı Barry Windham'ı yenerek kemeri kazandı. 19 Eylül 1993'de Rick Rude kemeri ondan aldı. Bundan kısa bir süre sonra WCW bir kez daha NWA'den çekildi ve böylece WCW'daki kemerin adı WCW World Title oldu. Flair bu kemeri de 27 Aralık 1993'deki Starrcade'de Vader'ı yenerek kazandı. 23 Haziran 1994'de de Sting'i de yenerek WCW World ve Intirnational kemerlerini birleştirmiş oldu.
Bu arada eski WWF şampiyonu Hulk Hogan da WCW ile anlaşmaya varmıştı. Flair ve Hogan böylece WWF'de tam olarak gerçekleştiremedikleri mücadeleyi WCW'da gerçekleştirme şansını buldular. İki isim kemer için Hogan'ın ilk maçında 17 Temmuz 1994'deki Bash at the Beach'de karşılaştılar ve Hogan galip gelerek yeni şampiyon oldu. Ardından Flair ona bir maçta daha yenilerek emekli olmak zorunda kaldı, ama tabi Flair bir süre dinlendikten sonra 1995 yazında geri döndü. Bu arada WWF'den Randy Savage de WCW'ya gelmişti. Böylece Flair'ın çekişebileceği yeni bir isim daha ortaya çıkmıştı. İki isim yine 1995 yazında bir kaç maçta karşılaştılar.
Ardından, Flair ve arkadaşı Arn Anderson, Vader ile bir çekişmeye girdiler. 4 Ağustos 1995'deki Clash of the Champions'da Vader ikisini birden bir handicap maçta yenince Flair çok bozuldu va Anderson ile sözlü tartışmaya girdi. Bir ay sonraki maçta Anderson, Pillman'dan da yardım alarak Flair'i yendi. Bunun üzerine bir ay boyunca Flair da bu ikiliye karşı müçadele edebilmek için Sting'i yanına çekmeye çalıştı. Sting nihayet kabul etti ve iki takım arasında 29 Ekim 1995'deki Halloween Havoç'da yapılması için maç ayarlandı. Ancak o gece göya Anderson ve Pillman maçtan önce Flair'e saldırdılar ve böylece Flair de güreşemeyecek hale geldi. Maç saati gelince Sting tek başına çıkmak zorunda kaldı. Maçın ilerleyen anlarında Sting zor durumda kalınca aniden sokak kıyafetleri giyen ve başı bandajlı Flair ringe koştu. Sting köşesine yetişip Flair'a tag yaptı, Flair ringe girip iplere koştu ve geri koştuğunda Sting'e çaktı. Üç adam da Sting'e saldırdı ve böylece The Four Horsemen grubunun döndüğü ortaya çıktı.
27 Aralık 1995'deki Starrcade'de Flair önce Sting ve Lex Luger'ı yenerek o gece ana kemer maçı yapmak için hak kazandı, ardından da Randy Savage'ı yenerek WCW World Heavyweight kemerini bir kez daha ele geçirdi. Bir ay sonraki rövanşta Savage kemeri geri aldı, ama 11 Şubat 1996'daki kafes maçında Flair tekrar üstün geldi. İki ay sonraki Nitro'da The Giant, Flair'i yenerek yeni şampiyon oldu. Bunun üzerine de Flair dikkatini bir süre için US kemerine çevirdi. 7 Temmuz 1996'daki Bash at the Beach'de Konnan'i yenerek bu kemeri 6. defa ele geçirmiş oldu.
Bu esnada New World Order da sahneye çıkmıştı ve Four Horsemen de doğal olarak nWo ile mücadele eden gruplardan biri oldu. Kasım 1996'da Flair sakatlanınca bir süre dinlenmeye ihtiyacı vardı. Bu nedenle hikayede nWo tarafından saldırıya uğramış olarak gösterildi ve US kemeri de elinden alındı. Flair'in dönüşü Mart 1997'yi buldu. Doğal olarak nWo hikayeleri de devam etmekteydi ve Four Horsemen da yardımcı olması için Roddy Piper ile ortaklık kurmuştu. Ancak Haziran ortasına gelindiğinde Piper ve Flair'in arası bozulmuştu ve bu ortaklık da sona ermişti. 14 Eylül 1997'deki FallBrawl'da nWo ve Four Horsemen, bir War Games maçında karşılaştılar. Horsemen'in en yeni üyesi Curt Hennig takımını satınca bu maçta nWo galip geldi. İlerleyen günlerde Hennig ve Flair çekişmesi yaşandı.
1998 başına gelindiğinde ise Flair, Eric Bischoff ile anlaşmazlığı bulunduğu için bir süre ekranlardan uzaklaştırılır. Flair Ekim 1998'de döndüğünde bir süre Bischoff ile maçlar yapar. Bunlardan birinde Bischoff'u yenerek WCW Başkanı konumuna geçer. Daha sonra gözünü tekrar WCW World kemerine diker. Şubat 1999'daki Super Brawl'da şampiyon Hogan'ı yenemese de 14 Mart 1999'daki Uncensored'daki İlk Kan maçında Hogan'ı yenerek 3 sene aradan sonra kemeri ele geçirir. Bir ay sonraki Spring Stampede'de yapılan dörtlü maçta kemer Diamond Dallas Page'e geçti. İlerleyen günlerde Flair yavaş yavaş kötü adam olmaya başladı ve tekrar Roddy Piper ile çekişti. Daha sonra Lex Luger ile bir süre ortak çalıştı. Bir başka hikayede de Hogan ile birlikte çalışıp New Blood grubuyla çekişti.
15 Mayıs 2000'de Jeff Jarrett'ı yenerek bir kez daha World kemerini kazandı, ancak kemeri bir hafta sonra Jarrett geri aldı. 29 Mayıs 2000'de ise Flair, Kevin Nash'den kemeri kaptı, ancak aynı gece Jarrett'a kaybetti. Bu da World kemerini son görüşü oldu. WCW'daki geri kalan süresinde yazar Vince Russo ve kendi oğlu David Flair ile çekişti, onlarla yaptığı çekişmenin sonucunda Haziran 2000'de emekli olmaya zorlandı, ancak son WCW Nitro programında Sting ile maç yaptı ve kaybetti. Flair, "Monday Night Wars" DVDsinde, WCW'nun batmasının aslında kendisini çok sevindirdiğini anlatmakta.
Flair 19 Kasım 2001'de RAW programında gözükerek herkese büyük bir sürpriz yaptı. Ama belki de en büyük sürprizi patron Vince McMahon'eydi. Hikayede, Flair WWE'nin hisselerinin yarısını satın aldığını ve böylece Vince ile ortak olduklarını açıkladı. Vince'i bu şekilde şok etmesi yetmemiş gibi Ric bir şey daha yaptı: Vince'in kontratına baktı ve orada onun aynı anda güreşçi olarak da geçtiğini fark etti. Böylece Vince'i Royal Rumble 2002'de kendisiyle maç yapmaya zorladı. Oldukça kanlı geçen bu maçta Flair galip geldi.
Böylece Vince ve Ric arasında sıkı bir çekişme ve düşmanlık söz konusu oldu. Vince, Flair'e Rumble'de yenilmesinin ardından Flair'in patron olarak daha fazla saygı gördüğünü düşünmeye başladı. "Eğer benim yarattığım WWE'yi birisi yok edecekse o da ben olacağım" dedi ve sırf Flair'e gıcıklık olsun diye Hogan, Nash ve Hall'dan oluşan nWo'yu WWE'ye getirdi. Wrestlemania X-8'e girilirken bir süre Flair'in dikkatini çeken başka bir isim oldu. Haftalar boyunca Undertaker onunla Wrestlemania'da maç yapmak istediğini belirtti. Flair kabul etmeyince de onun arkadaşlarını ve oğlunu döverek zorla bu maçı kabul ettirdi. Wrestlemania X-8'in başarılı maçlarından biri olan bu maçta Taker rakibini yendi ve Wrestlemania serisini 10-0 yaptı.
Bu maçtan kısa bir süre sonra da WWE'nin ilk Roster seçimi gerçekleşti. Yani, güreşçilerin RAW ve Smackdown programlarına ayrımı gerçekleşti. Smackdown programının patronu Vince McMahon olurken, RAW'un patronu da Flair oldu. Flair, herkese büyük bir sürpriz yaptı ve RAW'a ilk seçtiği isim Undertaker oldu. Flair, ilk RAW programında da kadrosuna durumu o gece belli olan Stone Cold Steve Austin'ı da ekledi. Ancak Austin gıcıklığına imza atmadan evvel hem Flair'e, hem de Vince'e stunner çekti. Backlash 2002'de Flair, Austin ve Undertaker arasındaki maçın özel hakemi oldu ve yanlış bir kararla Austin'ın ayakları ipte olmasına rağmen onun tuş olduğu kararına vardı. Bunun basit bir hata olduğu düşünülürken 22 Nisan 2002'deki RAW'da Flair, Austin'ı satarak nWo üyesi oldu. Flair'in Austin ile çekişmesi bir süre daha sürdükten sonra 10 Haziran'daki RAW'da diğer patron Vince McMahon onunla o gece şirketin yüzde yüz kontrolü için maç yapmak istedi. Flair bu maçı kaybedince de artık patronluk görevinin sonuna gelmiş oldu.
Ertesi haftaki RAW'da Flair, son bir kere güreşçi olarak şansını denemek istediğini söyledi. Flair, King of the Ring 2002'de Eddie Guerrero'yu, SummerSlam 2002'de de Chris Jericho'yu tartışmalı biçimde de olsa yenmeyi becerdi. 22 Eylül 2002'deki Unforgiven'da Flair, Triple H'in Rob Van Dam'i yenmesine yardımcı olarak hem kötü adam olmuş oldu, hem de Triple H ile sıkı bir dostluk başlatmış oldu. İlerleyen haftalarda Flair yavaşça Triple H'in menajeri rolüne kayarken, bu ikiliye Batista ve Randy Orton da dahil oldu. Böylece Evolution adındaki grup kurulmuş oldu. 19 Mayıs 2003'deki RAW'da Triple H kemerini hrhangi bir eski şampiyon karşısında korumaya zorlanınca o da arkadaşı Flair'i seçti. Flair'in yere yatıp tuş olmayı kabul etmesini beklerken Flair ona sıkı bir rakip oldu. Triple H bu maçtan galip ayrıldı ve Flair ile olan dostluğu da devam etti.
14 Aralık 2003'deki Armageddon'da Evolution üyelerinin yüzü bayağı bir güldü. Triple H World kemerini geri alırken, Randy Orton da Intercontinental kemeri kazandı, Flair ve Batista da takım kemerlerini kaptı. Flair ve Batista, takım kemerlerini üç ay tuttuktan sonra Booker T ve RVD ikilisine kaybetti. Flair, Batista ve Orton, Wrestlemania XX'de The Rock ve Mick Foley'yi yenerek ikinci bir çıkışa geçti ve bir hafta sonra takım kemerlerini geri aldı. Kemeri bir ay daha tuttuktan sonra Benoit ve Edge ikilisine kaybettiler. İlerleyen aylarda Orton bu gruptan koptu ve bir süre diğer üyelerle çekişti. Sonunda bu gruptan Batista da kopunca tekrar geriye Flair ve Triple H kalmış oldu. Ancak daha sonra Triple H de bir kaç ay dinlenmeye çekilince Flair'in kendi başına bir şeyler yapması gerekti. O da 18 Eylül 2005'deki Unforgiven'da Carlito'u yenerek kariyerinde ilk defa WWE Intercontinental kemerini kazandı. Bunu da bayanlarla bir limuzine binip, ağzına da bir kaç Viagra atarak kutladı.
3 Ekim 2005'deki WWE Homecoming'de Flair'ın dostu Triple H geri döndü. Ancak tam nedenleri bilinmese de yaptıkları tag maçından sonra Triple H eski arkadaşına çekiçle saldırdı ve onu dakikalarca dövdü. Bunun üzerine bu ikili arasında bir çekişme başladı. 1 Kasım 2005'deki Taboo Tuesday'de Flair rakibini bir kafes maçında yenerek biraz öç almış oldu. Ancak 27 Kasım 2005'deki Survivor Series'de Triple H onu bir Last Man Standing maçında yendi. Flair hem yerde ona kadar sayıldı, hem de maçtan sonra sedye ile sahne arkasına götürüldü. Böylece onun kariyerinin bittiği izlenimi verildi. Ancak Flair bir yere gitmedi ve Aralık ayında Edge ile bir çekişmeye girdi. 8 Ocak 2006'daki New Year's Revolution'da iki isim karşılaştı ve üstün gelen Flair oldu. Ancak enteresan bir şekilde aynı gece de Edge WWE şampiyonu oldu. 20 Şubat 2006'daki RAW'da Flair IC kemerini Shelton Benjamin'e kaybetti.
Flair, 2 Nisan 2006'daki Wrestlemania 22'deki Money in the Bank Ladder maçına girmeye hak kazanarak büyük bir sürpriz yaptı, ancak buradan galip ayrılamadı. Bunun ertesi günü Umaga'nın saldırısına uğradı ve ona 30 Nisan 2006'daki Backlash'te de mağlup oldu. Haziran ayına gelindiğinde Flair'in çekişmeye başladığı isim Mick Foley oldu. 25 Haziran 2006'daki Vengeance'da Flair 2/3 Falls maçında rakibini yendi, ancak sırf Flair'e dayak atmak için diskalifiye olmayı göze alan Foley maçın sonucuyla pek ilgilenmedi. 20 Ağustos 2006'daki SummerSlam'de bu maçın rövanşı bir I Quit maçı oldu. Bu sefer rakibini darmadağın edip pes ettiren de Flair oldu.
5 Kasım 2006'daki Cyber Sunday'de taraftarlar Roddy Piper'ı Flair'in ortağı olarak seçtiler ve bu ikili Spirit Squad'ı yenerek World Tag Team kemerlerini kazandı. Kemerleri bir hafta sonra Edge ve Randy Orton'a kaybettiler. 26 Kasım 2006'daki Survivor Series'de Flair ve diğer efsane isimler, klasik eleme maçında Spirit Squad üyeleri ile karşılaştılar. Flair takımında ayakta kalan tek isim oldu ve takımına galibiyeti getirdi. 7 Ocak 2007'deki New Year's Revolution'da Flair, rakibi Kenny Dykstra'ya yenildi ve böylece bir gencin daha parlamasına yardımcı olmuş oldu.
Şubat 2007'ye gelindiğinde Ric Flair, Carlito'ya akıl hocalığı yapmaya başladı. İlerleyen aylarda da iki isim takım olarak çalıştılar. 1 Nisan 2007'deki Wrestlemania 23'de iki isim bir dark match'de Gregory Helms ve Chavo Guerrero ile karşılaştılar. Flair ile bir türlü istediği başarıyı elde edemeyen Carlito, sonunda WGTT ile yapılan tag maçında ortağını sattı ve maçtan sonra ona saldırdı. Carlito ve Flair, 20 Mayıs 2007'deki Judgment Day'de karşılaştılar ve kazanan Flair oldu. 11 Haziran'daki Draft'de Flair, RAW'dan Smackdown'a transfer oldu. Flair, Smackdown kadrosunun parçası olarak ilk önemli maçını 24 Haziran 2007'deki Vengeance'da US Title'ın sahibi MVP ile yaptı, ancak MVP galip gelerek kemerini korudu.
Ric Flair bir kaç ay ekranlarda gözükmedikten sonra 26 Kasım 2007'deki RAW'da tekrar karşımıza çıktı ve asla emekli olmayacağını belirtti. Bunun üzerine de Vince McMahon, Flair'in ilk maç kaybettiği anda emekliliğe zorlanacağını açıkladı. Böylece ilerleyen haftalarda Flair, kariyerinin bitmesine neden olabilecek bir çok engel ile karşılaştı. Flair bu mücadelelerde HHH, Umaga, MVP, Mr. Kennedy ve Vince McMahon'i yenmesini bildi.
Flair, 29 Mart 2008'de Hall of Fame'e alındı. Ertesi geceki Wrestlemania XXIV'de de yine kariyerinin ortada olduğu maçta Shawn Michaels ile karşılaştı. Bu maçı kaybeden Flair, böylece emekli olmaya zorlandı. Ertesi geceki RAW'da da Flair taraftarlara veda etti. Flair'in konuşmasından sonra da WWE güreşçileri teker teker ringe gelip kendisine teşekkür ettiler.
2009'da Gay olduğu ortaya çıktı. Haziran ayında emekli olan Flair WCW federasyonunun batmadan önceki son maçına katıldı ve Sting`e yenildi.2001 yılında WWE Ric'de Chris Jericho'yu bu hafta değil Öbür hafta Parking Lot Brawl KAVGASINA davet etti.Ama bu bir maç değildi bir kavgaydı.Sonra söylediğine göre:"Ayrıldığıma hiç üzülmüyorum çünkü,en iyi kariyerimi yaşadım ve en iyi taraftara sahibim" dedi.2009 yılında ROH adlı federasyonda birkaç kez gözüktükten sonra tekrar WWE'ye döndü.Tabi ki artık güreşçi değil.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
batista_ero14gs
Twist Of Fate
Twist Of Fate
batista_ero14gs


Mesaj Sayısı : 28
Kayıt tarihi : 22/11/09

Ric Flair (Rick Flair) Empty
MesajKonu: Geri: Ric Flair (Rick Flair)   Ric Flair (Rick Flair) I_icon_minitimePtsi Kas. 23, 2009 5:11 pm

saol
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hardy Boyz
Admin
Admin
Hardy Boyz


Mesaj Sayısı : 86
Kayıt tarihi : 10/11/09

Ric Flair (Rick Flair) Empty
MesajKonu: Geri: Ric Flair (Rick Flair)   Ric Flair (Rick Flair) I_icon_minitimePtsi Kas. 23, 2009 5:12 pm

ö.d
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ric Flair (Rick Flair)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
WweTrkiye ® :: World Wrestling Entertainment :: Superstar Hayatları / Özgeçmiş-
Buraya geçin: